Adaletin Tanrıçaları Susturulduğunda…

Yayınlama: 03.09.2025
155
A+
A-
Adaletin Tanrıçaları Susturulduğunda…
Mirza Arabacı şöyle demiş.
“Bana siyasetin emrinde bir yargı verin, size bir diktatörlük vereyim. Bana bu yargı kararlarına sessiz kalan bir halk verin, size zifiri bir karanlık ve meçhul bir gelecek vereyim…”
Bu söz tarihi bir gerçek. Çünkü tarih boyunca bütün diktatörlüklerin doğum hikayesi aynı. Yargı, iktidarın sopasına dönüşür. Halk da sustuğu için o sopa kendi sırtına iner.
Antik Yunan’da Themis adaletin tanrıçasıydı. Elinde terazi, gözleri bağlıydı. Ama bugün görüyoruz ki göz bağı adaletin tarafsızlığını değil, hakikati görmezden gelmesini sembolize ediyor. Çünkü siyaset o bağı çoktan eline dolamış durumda.
Denge tanrıçası Nemesis mitlerde aşırılığın, kibrin cezasını keserdi. Her diktatör, kendi Nemesis’ini içinde taşır. Ama halk sustukça o gün geç gelir, zulüm büyür. Sessizlik, Nemesis’in intikamını geciktirir.
Mısır’da Anubis, ölülerin kalbini tüy ile tartardı. Bugün mahkeme salonlarında kalpler taş gibi ağır, kararlar emir gibi sert. Vicdan terazisi kırılmış, yerine iktidarın terazisi kurulmuş.
Doğu’nun mitlerinde de adalet bir tanrıçadır. Hindistan’da Karma, yapılan her eylemi zamanın sonsuz defterine yazar. İnsan, yaptığının karşılığını er geç alır. Adaletin yeryüzünde kaybolduğu anlarda bile, evrenin görünmez adaleti işler.
Ama sorun şudur. Halk susarsa, bu adaletin tecellisi çok geç gelir.
Roma, barbarlardan değil, çürümüş adaletinden çöktü. Almanya’da mahkemeler “Führer’in iradesi hukuktur” dediği gün, milyonların mezar çukurları kazıldı.
Bunca yaşanmışlığa rağmen insanlık hala suskunluğun, sessizliğin ne kadar tehlikeli olduğunu anlamamakta ısrar ediyor.
Adalet sustuğunda, aslında halk susar. Halk sustuğunda da karanlık konuşmaya başlar. Ve karanlık büyüdüğünde, ne Themis’in terazisi kalır, ne Nemesis’in intikamı, ne de Anubis’in tüyü.
Karanlık yavaş yavaş gelir. Önce küçük gölgeler halinde, sonra her şeyi yutan bir gece gibi. Ama yıldızlar da gecede parlar. Cesur olanlar, adaletin peşinden yürüyenler, o karanlığı deler.
İnsanlık tarihi, bize hem karanlık diktatörlükleri hem de adalet uğruna susmayanların açtığı aydınlık yolları gösteriyor. Karanlık büyürken susmak, yarın çocuklarımızın zincirini örmektir. Çünkü sessizlik, despotun en güçlü silahıdır.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.