Bir Gazetecinin Feryadı

Yayınlama: 31.07.2025
155
A+
A-
Bir Gazetecinin Feryadı
Aylardır susuyorum…
Narin vahşice katledileli neredeyse bir yıl olacak. O günden bu yana, sözde Narin’in hakkını savunduğunu iddia eden bazı akrabaları, sahte hesaplar açarak başta ben olmak üzere, Narin için gerçekleri yazan herkesi hedef alıyor. Tehdit ediyorlar. Hakaret ediyorlar. Ölüm kusuyorlar.
Oysa yargı süreci işliyor. Katil zanlıları cezaevinde. Delilleri karartmaya çalışan kimi akrabalar hüküm giydi. Mahkeme kararını verdi, istinaf onadı. Şimdi dosya Yargıtay’da. Bu kararı ne gazeteciler, ne sosyal medya, ne de sokaktaki kimse verdi. Karar, yargının kararıdır. Biz beraat kararı çıksaydı da aynı şekilde saygı duyacaktık.
Ama bu bir linç kampanyasına dönüştü.
Başta Narin’in babası Arif Güran olmak üzere, adını anmaya bile değmeyecek bir televizyon kanalına çıkarak günlerdir küfür, hakaret ve beddua yağdırıyorlar. Aylardır bana, meslektaşlarıma, hatta Narin’i savunan avukatlara karşı acımasız bir trol ordusu seferber edilmiş durumda.
Daha da vahimi; geçmişte “bağımsız gazeteci” kimliğini giyinmiş bazı isimler de bu saldırılara destek veriyor. Taraf gazetesi döneminden kalan, gerçeği değil algıyı merkeze alan o “FETÖ artığı” anlayış hâlâ yaşıyor. Ve bu anlayış, Narin için gerçekleri ortaya koymaya çalışanları hedef göstermeye devam ediyor.
Buradan Güran ailesine ve onların destekçilerine son kez sesleniyorum:
Bu şekilde hak aranmaz.
Anamıza, eşimize, çocuğumuza, evdeki hayvanımıza küfrederek hiçbir yere varamazsınız.
Gerçekten haklıysanız, cevabınızı hukukun içinde arayın.
Gerçekleri görün. Sorulara cevap verin.
Mesela…
Narin’in kaybolduğu gün, Arif Güran Batman’da düğün davetiyesi dağıtıyordu. Oğlunun gönderdiği mesajı neden iki gün sonra sildi?
Osman’ın telefonu neden parçalandı?
Arama çalışmaları sırasında Salim Güran neden arama alanını tekmeleyerek dağıttı?
Gözaltına alınan aile fertleri neden tüm mesajlarını ve arama kayıtlarını sildi?
“Narin Whatsapp Grubu”nda, jandarmanın hangi evi ne zaman arayacağı neden önceden yazıldı?
Cevap verin. Tehdit etmeyin.
Ben, o köyde Narin’in adaletini ararken, Güran ailesi üyelerinin arabasında DNA bulunduğunu yazdım diye hedef alındım. Köyde defalarca ölümle tehdit edildim. Arkama adam taktınız. Geri adım attım mı?
Attırmazsınız!
Buradan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a açık çağrımdır:
Aylardır sahte hesaplar üzerinden ölümle tehdit ediliyoruz.
Defalarca suç duyurusunda bulunduk. Ne bir gözaltı var, ne bir işlem.
İlle birimiz mi ölecek ki harekete geçilsin?
Bu tehditleri, sansürlemeden paylaşacağım. Çünkü herkesin gerçeği bilmeye hakkı var.
Ve bilin ki…
Tek kurşunla tehdit etseniz de,
Her gün küfür etseniz de,
Gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğim.
Çünkü gazetecilik, korkunun sustuğu yerde başlar.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.